1 Ocak 2017 Pazar

Oniki İmam / Oniki İmamlar

İslâm dininin Şiî mezheplerinden İmamiye-i isna aşeriye (Onikiciler, fıkhî mezhep olarak Câferîlik) mezhebinin kabullendiği imâm silsilesine verilen addır. Alevilik'te de on iki imam, inancın temel esasını oluşturur.


Ehl-i Beyt'ten olan Hazreti Ali ile başlayan Oniki İmam; son peygamber Hazreti Muhammed'in torunlarından Seyyid Hüseyin eş-Şüheda'nın soyundan devam eder. İsnaaşeriyye'ye göre İslâm'ın meşru halifeliği (velâyet gereği) Oniki İmam'a aittir. İmâmet adı verilen bu husus, Câferî (imam’ Cafer’i Sadık) fıkhının temel kaynağını oluşturur. Zannedildiği gibi yalnızca Şiî-Câferî ve Alevî inancında değil, Sünni mezheplerde de aynı şekilde kabul edilir. İhtilâf, sadece İmam Mehdi konusundadır. Bunun dışındaki İmâmları Sünnîler de kabul ederler.

Mehdî'nin ortaya çıkmasındaki görüşleri ise tamamen farklıdır. Aleviler, Şiiler, Caferiler oniki imamı Masum’u pak olarak kabul ederken Sünnîler On İki İmâmın masumluğunu reddederler.

On İki İmamlar Kimlerdir? 

İmam Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin, İmam Zeynel Abidin, İmam Bakır, İmam Caferi Sadık, İmam Musa Kazım, İmam Ali Rıza, İmam Muhammed Taki, İmam Ali Naki, İmam Hasan Askeri, İmam Muhammed Mehdi.

Hz. Ali (599-661): Diğer bir adı Haydar. Mekke'de doğdu, Irak'ın Küfe şehrinde şehit edildi. Peygamberin amcasının oğlu, damadı ve evlatlığıdır. Herkesin inanmakta tereddüt ettiği dönemde küçük yaşına rağmen ilk inananlardandır. Oniki imamların içinde sadece Hz. Ali halifelik yapmıştır.

Hz. Hasan (624-680): Medine'de doğdu. Muaviye'nin karısının kandırması sonucu Hz. Hasan kendi karısı tarafından zehirlenerek şehit edildi. Babası Hz. Ali ile birlikte beş yıl Irak'ta kaldı. Hz. Hasan halifelik meselesinde çok etkin olamamıştır.

Hz. Hüseyin (626-680): Medine'de doğdu ve Irak Kerbela'da şehit edildi. Babası Hz. Ali ile birlikte beş yıl Irak'ta kaldıktan sonra Medine'ye yerleşti, Halifeliği ele geçirme girişimi,kendisini elçi göndererek davet eden Küfelilerin ihanet etmesi nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı. Yezit tarafından Kerbele’da şehit edildi.

İmam Zeynelabidin (658-714): Medine'de doğdu. Hz. Hüseyin’in oğludur. Hz. Ali ve Hz. Hüseyin ile birlikte üç yıl Irak'ta kaldı, daha sonra Medine'ye yerleşti. Kerbela katliamında kurtulan tek kişidir. Medine'de gözlerden uzak politika dışı bir yaşam sürdürdü. Bazı kaynaklara göre zehirlenerek şehit edildi. Bazı kaynaklara göre ise vefat etti.

İmam Muhammed Bakır (676-732): İmam Zeynelabidin'in oğludur. Babasından daha faal bir yaşam sürmüştür. Önemli bir Hadis yazıcısıydı. O dönemde not aldığı ve daha sonra kitaplara aktarılan hadisleri, İslâm'ın gelişmesi ve yeni akımların oluşmasında son derece önemli bir rol oynadı.

İmam Cafer-i Sadık (702-765): İmam Muhammed Bakır’ın oğludur. Medine'de doğdu ve orada öldü. Hadisçi, fıkıh uzmanı ve bilim adamı olarak etkiliydi. İsmailî ve on iki imamcı Şiîler için çok önemli olan hukuk okulunun kurucusudur. Kendi devrinde, kaybolmakta olan İslâm değerlerini, ilkelerini bir araya getirerek halka öğretmeye çalışmıştır. Ülkemizde Alevi ve Bektaşiler için önemli bir kaynak olan "Buyruk" isimli kitabı yazmıştır. Buyruk, İslâmiyet'in İmam Cafer tarafından yapılan yorumudur. İmam Cafer; imamlığı sırasında ortaya çıkan mezheplere karşı Caferilik mezhebini oluşturdu. Tarihte İmam Cafer'in oluşturduğu mezhebe dahil olanlara "Caferi" adı verilmiştir.

İmam Muhammed Musa Kazım (745-799): Caferi Sadık'ın oğludur. Abbasi halifesine saygısızlık iddiasıyla "göz hapsi" cezası için sürüldüğü Irak'ın bir kasabasında şehit edildi. Türbesi Bağdat'ta Kazımiye'dedir.

İmam Ali Rıza (765-818): İmam Musa Kazım'ın oğludur. Halife Me'mun zamanında Halifelik önerisi ile Tus'a davet edildi. Daha sonra göz hapsine alındı. Hapis edildi ve üzümün içine şırınga edilen zehirle zehirlenerek şehit edildi. Mezarı İran Horasan'ında Meşhed'dedir.

İmam Muhammed Taki (811-835): İmam Ali Rıza’nın oğludur. Medine'de doğmuş. Bağdat'ta ölmüştür. Politik bir yönü olmamıştır. 25 yaşındayken halife Mutasım tarafından zehirlenerek şehit edildi.

İmam Ali Naki (828-868): İmam Muhammed Taki’nin oğludur. Dönemin hilafet başkenti Samara'da yaşadı ve orada öldü. Teorik ve politik bir faaliyeti yoktur. Samara'da Halife Mutez zamanında zehirlenerek şehid edildi.

İmam Hasan Askeri (846-873): İmam Ali Naki'nin oğludur. Halifenin emriyle Ali soyunun tamamen yok edilmesine karar verildi ve Ali soyu büyük bir katliama uğradı. Abbasi halifesi Mutemid tarafından zehirletilerek şehid edildi. Katliamdan sadece İmam Hasan Askeri'nin oğlu olan ve hala yaşadığına inanılan İmam Muhammed Mehdi kurtuldu.

İmam Muhammed Mehdi (869-...): İmamiyye'ye göre, Hasan El Askeri'nin ölümünden sonra oğlu Muhammed Mehdi gaybete girmiş (gizlenmiş) onu bir daha hiç kimse görmemiştir. Bu kayboluş devam etmektedir ve inanışa göre Muhammed Mehdi kıyametten bir süre önce Mehdi sıfatıyla ortaya çıkarak zulümle dolmuş olan dünyayı adaletle dolduracaktır. Şia'da bu inanç esası çok önemlidir.

Gağan

Gağan; Kirmancki / Zazaca’da Aralık ayına verilen isimdir. Khal Gağan, Dersim bölgesinde (Tunceli, Erzincan, Bingöl, Muş, Sivas, Varto, Elazığ) Alevi - Kirmanclar tarafından kutlanan ve günümüze kadar gelebilmiş çok eski bir gelenektir. Gağan Dersim mitolojisinde yeni yıla giriş demektir.


Khal Gağan, Aralık ayının üçüncü haftasında başlar ve Ocak ayının ilk haftasına kadar sürebilir. Salı gününden başlayıp üç günlük oruç tutulur. Orucun amacı; çetin geçecek kış aylarının can ve mal kaybına sebep olmaması için yapılan niyaz anlamındadır. Pir, Mürşit ve Dedelerin olduğu yerlerde Cemler bağlanır. Bu süre içinde insanlar mümkün olduğunca gönül kırmamaya gayret ederler. Yoksul komşuların ihtiyaçları el birliği ile karşılanır. Khal oyunu oynanır.
Khal oyununun aktörleri; yaşlı adam kılığına giren Khal, bayan elbiseleri giydirilmiş gençlerden biri eşi Fadike bir de onları korumakla yükümlü olan Arap’tır.

Khal Khek’in; koyun ya da keçi kılından yapılan ak ve uzun sakalı, eski elbiselerden oluşan kostümü, omzunda heybesi, elinde asası ve tespihiyle kendisini tanınmayacak şekilde kamufle eder.

Khal Khek’in eşi rolündeki Fadike; gözleri dışında her yeri kapatılır, etek ve eşarp giydirilerek tanınması önlenir.
Arap; Arap da yüzünü soba kurumu ile siyaha boyar ve elinde değneği bulunur. Görevi ise; uğradıkları evlerde Fadike’ye musallat olan gençleri kovalayıp Fadike’nin kaçırılmasını önlemek ve sonrasında kaçırılan Fadike’nin bulunmasına ve Khalo Khek’in yanına getirilmesine yardımcı olmaktır.

Khal, gittiği her evde sevinçle karşılanır. Oyunlar oynanır, oyun bitince evden hediyelerini alıp ayrılırlar ve sırasıyla diğer evleri ziyaret ederek aynı oyunu tekrar oynarlar.

Khal, topladığı hediyeleri (buğday, un, arpa, kuru üzüm, şeker, çökelek vs.) türkü ve maniler söyleyerek birlikte dolaştıkları gençlere ve çocuklara verir. Gençler de topladıkları yiyecek malzemeleriyle yemekler pişirip, hep birlikte yerler. Gağan etkinliği özellikle çocuklar üzerinde paylaşmayı ve dayanışmayı öğreten sosyal bir misyona da sahiptir.

Zeyi Ziyareti; ‘’Zeyi’’ Zazaca dilinde, evlenerek evden ayrılan bayanlar için kullanılan bir kavramdır. Bunlar; kız kardeş, hala ve teyzelerdir.

“Bara Zeyi” Baba evinden miras hakkı talep etmeden ayrılan Zeyi’lere, vefa borcu olarak mutlaka ziyarete gidilir, hatırları sorulur ve mümkün mertebe ihtiyaçları karşılanır. ‘Gağane sıma xerli bo’ Gağanınız hayırlı olsun denerek, Gağan’ları kutlanır.