16 Mart 2012 Cuma

Sivas davası düştü

Sivas davası düştü

5 sanığın yargılandığı dava zamanaşımından düştü. Bazı mağdur yakınları baygınlık geçirdi, adliye önünde büyük tepki var, toplanan kalabalık sloganlar atarken polis de havaya ateş açtı ve gaz bombasıyla müdahale etti

AA / DHA



Sivas davası düştü Sivas'ta, 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nin yakılmasına ilişkin davanın, 2 sanık yönünden ölmeleri, 5 sanık yönünden ise zaman aşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildi.

Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nin yakılması, ikisi eylemci, biri otel çalışanı 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylara ilişkin davada mahkeme bugün zaman aşımı bakımından tarihi bir karar verdi. Mahkeme, davanın zaman aşımından düşmesine karar verdi.

Sivas'ta, 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nin yakılması ve 37 kişinin ölümüne ilişkin ana davadan dosyaları ayrılan 7 sanık hakkındaki davanın, 2 sanık yönünden ölmeleri, 5 sanık yönünden ise zaman aşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildi.

Sivas davasını protesto edenlere sert müdahale
Foto galeri için tıklayın


Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, avukatların son beyanlarının dinlenmesinin ardından karar açıklandı.

Mahkeme, sanıklar Cafer Erçakmak ve Yılmaz Bağ'ın ölmeleri; Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Necmi Karaömeroğlu yönünden ise zaman aşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verdi.

Hakim Dündar Örsdemir kararında 'İnsanlık suçunda zaman aşımı olmaz ancak bu suçu işleyenler kamu görevlisi değil sivil oldukları için davanın düşmesine karar verildi' dedi.

Avukat Şenal Sarıhan, mahkemenin kararını temyize götüreceklerini açıkladı.

POLİSTEN SERT MÜDAHALE

Polisten protestoculara sert müdahale
video için tıklayın


Sivas olaylarına ilişkin 7 sanık hakkındaki davanın zaman aşımından düşürülmesine tepki gösteren ve Ankara Adliyesi önünden yürüyüş yapmak isteyen gruba, polis, biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti.

Adliye önünde avukatların karara ilişkin açıklamasının ardından, grubun bir bölümü yürüyüş yapmak istedi. Atatürk Bulvarı’nı trafiğe kapatan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Halkevleri ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyelerinin de aralarında bulunduğu gruptakiler, ellerindeki taş ve sopaları polise fırlatmaya başladı. Bunun üzerine polis, biber gazı ve tazyikli suyla gruba müdahale etti. Kırdıkları kaldırım taşlarıyla polise karşılık veren gruptakiler, Adliye Sarayı önündeki otobüs duraklarına da zarar verdi.

Olaylar sırasında Milliyet Gazetesi foto muhabiri Serdar Özsoy da başına taş isabet etmesi sonucu yaralanarak, arkadaşları tarafından hastaneye kaldırıldı.



Polis ile göstericiler arasındaki arbede sürüyor.

HASRET GÜLTEKİN'İN EŞİNDEN SERT TEPKİ

Yol tv’ye konuşan Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin sert müdahaleyi değerlendirdi. Biber gazının etkisi hala süren Gültekin, eline aldığı biber gazını göstererek konuşmasını sürdürdü:

“İzleyicilerimiz biliyorlar ki, yıllardır bu dava bu koşullarda sürüyor. Şimdi bu ülkenin tüm insanlarının vergileriyle alınan o yakıcı gaz mühimmatları, gaz bombaları güvenliğe teslim edilmelidir. Devletin bombasını elimde tutuyorum. Biz öldürüldük, yakıldık hak arıyoruz. Öldürenleri masummuş gibi aklamaya çalışanlar bugün de Adliye Sarayı’nda aklamaya çalıştılar, başardılar. Gözü gören, kulağı işiten, vicdanı körelmemiş insanlar için bu dava burada bitmeyecek. Yalnız, biz günlerdir açıklamalar yapıyoruz. Türkiye 19. yılında bir şans yakalamıştır. 19 yıldır süren yanlış hukuk sürecini bir kez daha kaçırmıştır Türkiye. Dersim için özür dileyenler demokrasi zihniyetine ‘yetmez ama evet’ diyenler evlatlarını yitiren anaların yanına gidenler; bugün yaşananlar bunun belgesidir. Yeni katliamlarını hazırlayanlar silahlarını devletten açtıkları güçle bileyeceklerdir” dedi.

'BU KARARI BEKLİYORDUM AMA YERİMDEN KALKAMIYORUM'

Madımak Oteli'nde hayatını kaybeden şair Metin Altıok'un kızı Zeynep Altıok Akatlı, davanın zaman aşımına uğramasını Twitter'dan şu sözlerle değerlendirdi:
'Karar; kamu görevlisi olmadıklari için zaman aşımı çıktı. Dava düştü. Katiller serbest!
Bu kararı bekliyordum ama yerimden kalkamıyorum. Ölen sanığın zaman aşımı sürecek ölmeseydi kurtulamayacaktı. Bu bize sunulan bal oldu.
Dinlerken umutlandık. İkinci karar da olumlu sandık ve çakıldık yerimize, yıkıldık. Sessiz ve vakur boşaldı salon. Yakıştığı gibi...'

Binlerce vatandaş da davayı izlemek üzere Ankara Adliyesi'nin önünde toplanmıştı. Gelenler arasında AGOS Gazetesi'nin önünde vurulan Hrant Dink'in eşi Rakel Dink de vardı.

AVUKATTAN AÇIKLAMA

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Sivas olayları davasının zaman aşımından düşmesi kararına ilişkin, ”Kararı yargının yüz karası olarak nitelendiriyoruz ve kınıyoruz” dedi.

Kararın ardından adliye çıkışında bazı milletvekilleri ile olaylarda hayatlarını kaybedenlerin yakınları karara tepki gösterdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, mahkeme kararını bu şekliyle kabul etmediklerini ifade etti. Yasama organının bu olaya zamanında el koyması gerektiğini savunun Tanrıkulu, kararı yargının yüz karası olarak nitelendirdiklerini ve kınadıklarını belirtti.

CHP Denizli milletvekili İlhan Cihaner, kararı hukuk dışı olarak nitelendirdi.

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, kararla yüreklerdeki yaraların kapanmadığını belirtti. ”Birileri bu davayı kapatmış olabilir, ama demokrasiye sahip çıkanlar bu davayı sonuna kadar sürdürecek” diyen Kışanak, davayla ilgili süreçte adaletin adım adım katledildiğini savundu.

Ölenlerin yakınlarının avukatlarından Şenal Sarıhan da olayın mahkeme tarafından insanlığa karşı işlenmiş suç olarak kabul edilmesini önemli bir adım olarak nitelendirdi.

Zaman aşımıyla ilgili kararı ise olumsuz olarak değerlendiren Sarıhan, ”Sözleşme, insanlığa karşı işlenmiş suça hangi sıfatla katılınırsa katılsın, hatta eylem gerçekleşmemiş bile olsa bunu suç olarak kabul eder ve zaman aşımından yararlandırmaz. Biz temyiz edeceğiz. Yargıtay umarım bu olumlu adıma daha sağlam bir adımla katkı sunacak” dedi.

SİVAS’TA, ’ZAMANAŞIMI’ KARARINA TEPKİ

SİVAS’ta 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nin yakılması, 2’si gösterici, 2’si otel çalışanı, 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylara ilişkin davanın zaman aşımı nedeniyle düşürülmesi, Sivas’ta tepkilere neden oldu. CHP ve Cem Vakfı Sivas Şubesi, kararı ’yanlış’ ve ’yüz karası’ olarak nitelendirdi. Kentte herhangi bir gerginlik yaşanmaması için eski Madımak Oteli binası önündeki polis tedbirleri de artırıldı.

Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te Pir Suldan Abdal Kültür Etkinlikleri için kente gelenlerin konakladığı Madımak Oteli’nin ateşe verilmesi sonucu meydana gelen, 33 aydın, sanatçı ve yazar, 2 otel görevlisi ile 2 gösterici olmak üzere toplam 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylara ilişkin davada firari sanıklar ile ilgli 15 yıllık zamanaşımı talebinin mahkemece kabul edilmesi kentte tepki çekti. Sivas’tan davayı takip eden bazı parti, Alevi dernekleri ve sivil toplum örgütleri de kararı hem üzüntü, hem de tepkiyle karşıladı.

CHP, ’YARGININ YÜZ KARASI’

CHP Sivas İl Başkanı Cahit Korkut, Sivas zamanaşımının düşmesini adalet ve bağımsız yargının yüz karası olarak nitelendiriyoruz. Bunun uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu düşünüyoruz. Bu kararı verenleri kınıyoruz. Uluslararası sözleşmelerde insanlara karşı işlenen suçlarda suç işlenmemiş dahi olsa suça katılmak ve teşebbüste bulunmak bile suç sayılır ve zaman aşımından yararlandırılmaz deniyor. Bu nedenle davanın avukatları gerekli hukuki başvuruları yapacaktır. Bu kararı verenleri, adaleti ve yargıyı bu denli ayaklar altına alanları tekrar kınıyorum. Yargının bağımsız olmasından yanayız. Adalet er veya geç yerine gelecektir. 2 Temmuz 1993’te hayatını kaybeden aydınlarımızı bir kez daha sevgi ve saygıyla anıyoruz" dedi.

CEM VAKFI: "KONUYA HASSAS YAKLAŞILMADI"

CEM Vakfı Sivas Şubesi Başkanı Ali Akyıldız ise bu davanın, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında değerlendirilmesini beklediklerini ifade ederek, "Çünkü buradaki insanlar yanarak öldüler. Bu nedenle, davaya daha hassas yaklaşılmasını bekliyorduk. Maalesef öyle olmadı. Davanın sonucu bizi çok üzdü. Bu davada biz Sivaslılar’ın suçlu gösterilmesine hep karşı çıktık. Biz konuya bu şekilde duyarlı yaklaşırken, davanın böyle sonuçlanması ve duyarlılık gösterilmemesi bizi derinden üzdü. Bu işin üst mahkemesi var. Her şey tam olarak bitmiş değil. Gereken mücadeleyi göstereceğiz" diye konuştu.

’MAĞDURLAR YARGILANIYOR’

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sivas Temsilcisi Hidayet Yıldırım da "Katilleri yakalayamayan devlet, mağdurları yargılıyor. Oraya çelenk bırakan, anma programı düzenleyenler hakkında dava açan devlet zamanaşımına uğratıp katilleri korudu. Orada 35 canımızı kaybettik. Bu kararla katiller ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşacak. Ancak biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz ve konuyu üst mahkemeye taşıyacağız. Davamızdan yılmayacağız. Ne oranın utanç müzesi olmasından, ne de bu davadan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

BİNA ÖNÜNDE POLİS ÖNLEMİ

Sivas Olayları Davası ile ilgili kararın açıklanacağı gün sabah saatlerinden itibaren Bilim ve Kültür Merkezi olarak düzenlenen eski Madımak Oteli önündeki önlemler de artırıldı. Düzenli olarak polis ekibinin görev yaptığı eski otel binası önünde sivil ekipler de konuşlandırılarak her hangi bir gerginlik yaşanmaması için tedbir alındı. Kentte 3 gün önce Türkiye Gençlik Birliği üyesi bir grup genç, binanın duvarına ’ ’İnsanlık suçunun zaman aşımı olmaz’ yazılı afiş yapıştırmıştı. Benzer bir olayın yaşanmaması için dikkatli davranıldığı görüldü.

CHP’Lİ GENÇLERDEN MADIMAK EYLEMİ

CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Balıkesir İl Gençlik Kolları üyeleri, basın açıklaması ile Sivas Davası’nın zaman aşımı nedeniyle düşmesini protesto etti.

Yeşilli Meydanı’ndaki basın açıklamasına, CHP Balıkesir İl ve Merkez İlçe Teşkilatları’nın yöneticileri ile partililerinde aralarında bulunduğu yaklaşık 100 kişi de destek verdi. Gençler, ’Madımak ateş, CHP isyan’ yazılı pankartla Sivas’ta yaşamını yitiren aydınların fotoğraflarını taşıdı. Gençler, ’Gün gelecek, devran dönecek, hakimler halka hesap verecek’, ’Katiller dışarıda, adalet nerede?’, ’Gençlik gelecek, gelecek CHP’ sloganları attı.

’TOPLUM VİCDANINDA MAHKUM OLDULAR’

CHP Balıkesir Gençlik İl Geçlik Kolları adına konuşan Ercan Ozan Çiftçi, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Pir Sultan Kültür etkinliklerine katılan 35 aydın, sanatçı, yazar, kadın, genç her şeyden önce insanın Madımak Oteli’nde yakılarak katledildiğini hatırlattı. ;Çiftçi, ;"Sivas katliamı bugün hala toplumun vicdanında kanayan bir yara olarak duruyor. 18 yıldan beri yargılamaları süren ve bir türlü cezaları kesinleştirilemeyen katliam sorumlularının zaman aşımı sebebiyle serbest kalmaları kabul edilemez bir durumdur. Toplum vicdanında mahkum olanlar zaman aşımından da olsa ellerindeki kanlardan hiç bir zaman kurtulamayacak. Adaletin ve tarihin karanlık sayfalarında kara bir leke olarak anılacak. Bu davanın peşini bırakmayacağız. Korkmuyoruz, korkmayacağız. İnsanlık düşmanı gericiliği ve ırkçılığı, Madımak katliamına yolaçan siyasal eğilimleri bir kez daha kınıyor, yitirdiğimiz canları 18 yıl sonra aynı duygularla anıyoruz" dedi.

Grup, polisin geniş güvenlik önlemi aldığı basın açıklamasının ardından sessizce dağıldı.

Hiç yorum yok: